ABD, G.Kıbrıs'a Silah Ambargosu'nu kaldı ...

ABD, G.Kıbrıs'a Silah Ambargosu'nu kaldırdı : Akdeniz'de HIMARS denklemi kuruluyor

Sep 21, 2022

Çok önemli bir gelişme... ABD 1987'den beri G.Kıbrıs Rum Kesimi'ne uyguladığı silah ambargosunu kaldırdı.

Bu, Akdeniz'deki askeri dengeyi kalıcı olarak değiştiren bir adım. Bu gelişmenin büyüklüğü muhtemelen medyadan yansıtılmayacak. Ancak çok tarihsel bir süreç gözlerimizin önünde zuhur ediyor. Bu gelişme aslında sadece Kıbrıs'la alakalı da değil, Türkiye'nin batı ile ilişkilerinin yeniden tanımlanması ve Türkiye'nin geleceğinde karşılaşacağı olayları dizayn etme açısından da çok önemli sonuçlar doğuracak.

Rum kesimi'ne ambargo 1987 yılında, barış görüşmelerine destek amaçlı getirilmişti. İlk olarak artık böyle bir beklenti kalmadığını ve adadaki durumun silah yoluyla çözülmesi kararının verildiğini söyleyebiliriz. Belki ilk başından planlanan da buydu ve önceki dönemlerdeki ambargo vs gibi uygulamaların sebebi sadece süreci kontrol etmekti.

Ambargonun kaldırılmasını belirten kararda, "exports, re-exports and transfers of defense articles ... for the fiscal year 2023" ibareleri var... Yani derhal uygulamaya geçecek ve 2023 yılında Rum kesimi'ne silah satışı ve doğrudan silah transferi durumu söz konusu olabilecek.

Bu iznin her yıl yeniden gözden geçirileceği belirtiliyor. Yani belli ki derhal yapılacak bir silah tedariki söz konusu. Silah transferi demek, ABD'nin elindeki hazır silahların hemen aktarılmasını içeriyor.

Kıbrıs Dosyası makalemizde Kıbrıs'ın neden tüm büyük güçlerin gözünde önemli olduğunu detaylı analiz etmiştik.

Kıbrıs adeta Akdeniz'in mücevheri... Ne Akdeniz'deki doğalgaz, ne de petrol, Kıbrıs'ın makalede açıkladığımız önemi üzerinde bir öneme sahip olabilir. Doğalgaz ve petrol her yerde var, ancak Kıbrıs dünyada tek.

ABD silahları ve Kıbrıs'tan bahsettiğimizde akla ilk gelebilecek olan silah ise Ukrayna'da Rusların tüm sabit hedeflerini vurarak Ukrayna'nın Rusya'yı geri püskürtmesine neden olan HIMARS (Yüksek Seviyede Hareketli Topçu Roket Sistemi)...

HIMARS'ın Ukrayna'da gerçekleştirdiği vuruşlar klasik mühimmatı ile yapıldı ve 85 kilometre menzilde çok isabetli vuruşlar yapıldığı rapor ediliyor. Resmi verilerde 70 km menzil belirtilen silahın 92 kilometreye kadar atış yapabileceği kabul edilen bir durum. Resmi veriler her zaman silahın kapasitesinden daha düşük olarak sunulur. Bu mermilerin taşıdığı patlayıcı başlık 90 kilo ağırlığında ve içinde 23 kilo patlayıcı mevcut. Noktasal atış için üretildiği için tam olarak hedefe etki ediyor.

Bu silahın çok kolay saklanabilmesi, çok uzun menzilli ve kesin vuruş kabiliyeti denklemi değiştirecek bir saldırı gücü oluşturuyor. Nitekim Rus Ordusu'nn Ukrayna'daki geniş bir cephesi bu silahın saldırılarına dayanamayarak çöktü ve Rus askerleri bozgun halinde geri çekildi.

Top sistemleri hala savaşı kazananı belirleyen sistemler. Bu seviyede uzun menzilli ve nokta atışı kabiliyeti de bu silahı neredeyse savaşın kazanan tarafını belirleyen unsur haline getiriyor. Ukrayna'da kısa süreli ve etkili kullanımın sonuçları tüm askeri planlamacıları konu üzerine eğilmeye itmiş olmalı. HIMARS'ın diğer mühimmatı olan ATACMS ise 300 kilometre menzildeki hedefleri yine nokta atışı vurabiliyor...

ATACMS 90'lı yıllarda Türkiye'nin de aldığı bir mühümmattı ancak ABD bu mühimmatların yenilenmesini imkansız hale getirdi. 2016'da yenilem eprogramını başlattı ancak o tarihten sonra da Türkiye'ye gizli bir silah ambargosu başlatıldı.

Şimdi HIMARS'larda kullanılacak 70-90 km menzilin ve 300 km menzilin ne tür bir etki alanı oluşturduğunu inceleyelim.

İlk olarak standart 70-90 km menzilli roketleri Kıbrıs arazisi üzerinde konumlandırdığımızda ortaya hoş olmayan bir resim çıkıyor.

Kıbrıs'ta Rum kesiminde geniş bir dağlık arazi son derece etkin bir savunma alanı oluşturuyor. Bu alandan yapılacak HIMARS atışları hem güvenli olacak hem de Türk kesimindeki askeri birliklerin ve önemli şehirlerin hemen hemen tamamını menziline alabilecek. Eğer uydu görüntülerinden bakarsanız Türk kesiminin arazisinin son derece düzlük olduğunu görebilirsiniz. Askeri birliklerin genel konuşlanmasının sınır bölgesi olduğu biliniyor zira çok küçük bir bölgeden bahsettiğimiz için sınırda durdurulamayacak bir saldırının sonradan durdurulması hayli zor.

Yukarıdaki harita HIMARS'ın Rum kesimi Larnaka bölgesine yerleştirildiği bir senaryo... Sistemin adı Yüksek hareketlilik içeriyor. Yani her an her yere konuşlanabilir. Larnaka'da havaalanı ve askeri eğitim bölgesi mevcut, dolayısıyla yoğun bir askeri bölge. Burdan gerçekleşecek atışlar, Türk kesimi'nin tüm nüfus yoğunluğunu ve askeri yoğunlaşmasını hedef alabilir. Yukarıda gördüğünüz görüntüde sarı alan sistemin menzilinde kalan bölgeler. Risk alıp sınıra biraz yaklaştırılırsa Kıbrıs adasının uç kısmı da menzile girer ancak o bölgeler stratejik açıdan bir önem arzetmiyor.

HIMARS bir roket topçu sistemi ancak bu yüksek menzili sayesinde adeta uçuş gerektirmeyen bir hava gücü gibi kullanılabilir. Yani uçak kaldırmadan 80 kilometre menzildeki tüm hedeflere 6'lı paketler halinde füze yağdırabilirsiniz. İsabet hassasiyeti yeni mühmmatlarda hedefin 9 metre yakını...Yani nerdeyse tam isabet. Bu sistemler olduğu sürece adada yoğun bir hava gücü varmış gibi etkinlik sağlanabilir.

Bu durumda bu silahın 85 km menzilli atışlarının Kıbrıs'taki askeri dengeyi etkileme amacıyla kullanılacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Rus Ordusu Ukrayna HIMARS'larını avlamayı başaramadı. Orda geliştirilen yöntemlerle bu sistemler rahatlıkla hareket etti ve istenen hedefleri vurdular. Ukrayna tahtadan yapılmış HIMARS modelleri sayesinde Rusların etkili füzelerini de boşa harcamasını sağladı. Yani korunmaları son derece kolay sistemler. Bunları susturmaya çalışmak da son derece maliyetli bir çaba ve sonuç alınamıyor.

Bir başka ilginç nokta ise bu sistemin ABD'nin yeni savaş taktiklerinde çok önemli yere sahip olması. Mesela yakın zaman önce F-35 uçağı tarafından belirlenen hedefler data bağlantısı yoluyla HIMARS'a aktarıldı ve HIMARS'tan yollanan roketlerle hedefler vuruldu. F-35-HIMARS işbirliği ile yapılan tatbikat ne kadar hareketli bir sistemle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor.

Bir diğer tatbikatta MC-130 taşıma uçağına yüklenen HIMARS sistemi bir havaalanına iniş yaptı, hızla atışa hazır hale geldi, ve (açıklandığı kadarıyla) 70 km ötedeki 2 hedefe 4 adet füze attıktan sonra hemen uçağa geri yüklendi ve bölgeden ayrıldı... Bu hareketlilik ve kolay kullanım silahı çok etkili hale getiriyor. Üstelik F-35 ve diğer tüm sensör taşıyıcı platformlardan gelen bilgilerle derhal nokta atışı yapacak hale geliyor.

Sanırım şimdi Türkiye'nin F-35 sistemi dışında bırakılmasının sebepleriyle ilgili yeni bir bakış açısına daha sahip olduk diyebiliriz. F-35 pek çok silahtan oluşan bir askeri networkün organizatörlüğünü yapacak sensör ve bilgisayar sistemlerine sahip. F35'ten yollanan verilerle hedeflere farklı araçlarla saldırmak mümkün hale geliyor.

Bunun dışında HIMARS sistemini bir gemiye yerleştirip burdan yapılan atışlarda 70 km'den hedeflerin de vurulduğu açıklandı. ABD Ordusu'nun bu sistemin isminde geçen High Mobility yani yüksek hareketlilik özelliğini dibine kadar kullanma amacında olduğu görülüyor.

Yukarıdaki resimde yüklendiği gemi demir atmışken yapılan HIMARS atışının görüntüsü yer alıyor. HIMARS'ın basit bir yük gemisi, hantal bir C-130 taşıma uçağı gibi sıradan taşıma araçlarını etkili bir savaş aracına dönüştürdüğünü söylemek kesinlikle abartı değil. Zira bu basit kamyondaki uzun menzilli füzeler hedefleme bilgilerini askeri iletişim sistemleri ile alıyor, füzeyi yolluyor ve füzeler yolda karıştırma yapılamadan 2.5 mach hızında yol alarak hedefin üzerine iniyor.

Diğer mühimmat olan ATACMS ise HIMARS'ı Akdeniz'de stratejik bir çarpan haline getiriyor. Aynı araçtan gerçekleştirilen ATACMS atışları resmi açıklamaya göre 300 km vuruş menziline sahip. Muhtemelen daha fazla olan bu menzil dahi Akdeniz'de hiç bir silah sisteminin sahip olamayacağı bir etkinlik getiriyor. 227 kilo yüksek patlayıcı başlığı tam isabetle hedefe gönderen bu mekanizma Akdeniz'deki tüm limanları neredeyse kontrol altına alıyor. Rum kesimi'ne satılır yada transfer edilirse, Türkiye'nin güneyindeki önemli limanları, Lazkiye'deki Rus deniz üssünü ve hatta Suriye'nin başkenti Şam'ı bile rahatlıkla vurma kapasitesine sahip bir silahla karşı karşıyayız.

Yukarıda Mersin Limanı ve Mersin Akkuyu Nükleer Santrali de dahil tüm Mersin bölgesinin menzil içinde kaldığı görülüyor.

Yine Türkiye'nin en önemli limanlarından olan İskenderun Limanı HIMARS'ın bu klasik mühimmatının menzilinde kalıyor...

Lazkiye'deki Rus Deniz üssü menzilde kalıyor. Şu anda ATACMS mühimmatı Ukrayna'ya verilmiş olsaydı, Rusların Kırım'dan atılması 1 hafta gibi bir süre tutacaktı. Çünkü Rus Donanması'nın Kırım'da durması imkansız hale gelirdi. Rus Donanması bu füzenin verilmiş olması ihtimaline karşı denizaltılarını Kırım'daki Sivastapol üssünden geriye çekti.

Suriye'nin Başkenti Şam da menzilde... G.Kıbrıs'a verilecek 20-30 klasik HIMARS kamyonunun ne kadar geniş bir hedef listesini etkili biçimde vurabileceğini görmek şaşırtıcı. İşte bu Kıbrıs adasının en önemli özelliği. İngilizler adadaki askeri üsleri için batmayacak bir uçak gemisi tabirini boşuna kullanmıyorlar.

Yılda 1500 gemiyi kabul eden ve 4 milyon ton yük kapasitesi olan Antalya Limanı ve tüm Antalya şehri menzil içinde kalıyor...

Evet, HIMARS sisteminin klasik versiyonunun sahip olduğu 2 mühimmat tipinin Akdeniz'de tüm dengeyi değiştirme kapasitesine sahip olduğu açıkça görülüyor.

Aslına bakılırsa G.Kıbrıs-Türkiye askeri stratejik dengesi büyük oranda Çin-Tayvan dengesine benziyor. Dolayısıyla silah sisteminin asimetrik bir çatışma ortamındaki etkinliğine bakarak bu denklemi ele almak şart.

Bu asimetrik dizayn özelliği nedeniyle G.Kıbrıs'ın elinde HIMARS hayli etkili hale geliyor (teorik olarak) zira zaten bu silah asimetrik ortamlarda etkili olması için tasarlanmış. G.Kıbrıs gibi ufak bir rakibin elinde bu silah daha güçlü rakibin önemli varlıklarını tehdit ederek asimetrik güç çarpanına dönüşüyor. Kıbrıs'ta gerçekleşecek bir çatışmada normalde hedef olmayacak önemli Türk şehirlerinin ve stratejik limanlarının hedef olma ihtimalini gündeme getiriyor. G.Kıbrıs'ın bu çatışmaya girmesi durumunda Yunanistan ve Mısır'ın da gireceğinin kesin olduğunu düşünürsek, ilk anda Kıbrıs adasında kesin sonuca gitmek mümkün olmayabilir. Bu durumda G.Kıbrıs, kazanılacak zamanda HIMARS'ı etkin biçimde kullanarak tüm dengeyi bozabilir...Zaman faktörü çok çok hayati.

Ancak sorunun tamamı bu da değil... Aşağıdaki haber 2019 yılında yazılmış ve resimde görülen HIMARS sisteminden yeni bir Hassas Saldırı Füzesi (PrSM) adı altında bir füzenin denemesinin başarıyla yapıldığını haber veriyor...

ABD'de gerçekleştiriken bu denemeler ordunun yeni uzun menzilli füzesi içindi. Zira ATCMS sistemlerinin 300 kilometre civarı olan menzilinin geliştirilmesi ve araçta tek füze yerine 2 füze taşınması isteniyordu... Yeni menzil ise 310 mil yani yaklaşık 500 kilometre olacaktı... Evet, her yere kolaylıkla taşınıp saklanabilen bir kamyon, 2 adet 500 km menzilli nokta atışı yapabilen füze taşıma kapasitesine sahip olacaktı. Üstelik hiç bir hazırlık yapmadan, istenen yere gidip, dakikalar içerisinde füzeyi hedefe yollayıp ortadan kaybolabilir...

Ancak bu özellikler bile durumu tam ifade etmeye yetmiyor çünkü 2019 yılında bu füze ile ilgili menzil konuşulurken henüz ABD ve Rusya arasında Orta Menzilli Nükleer Füzeler anlaşması gereği 310 Mil yani 500 km'den uzun menzilli seyir füzelerinin normal patlayıcı başlıklarla dahi kullanılması mümkün değildi. Ve 2019 yılında bu anlaşma ortadan kaldırıldı. Lockheed Martin yetkilileri hiç zorluk çekmeden basit değişikliklerle füzeyi anında 340 mil yani 544 km menzile çıkarabileceklerini belirttiler... Basit bir çalışmayla füzenin menzili çok daha artabilir ancak konuşmalar esnasında 544 km menzile hemen ulaştırılabileceği bahsi geçtiği için bu füzenin bugün en az bu menzile erişebildiğini kabul edebiliriz. Ancak mantıklı bir stratejist savunma hesaplarını yaparken bu menzili en az 600-700 km olarak alır. Biz her zaman olduğu gibi en kesin veri üzerinden analizimizi yapıyoruz.

2 adet 544 km menzilli mühimmata sahip HIMARS kamyonlarının ulaşacağı asimetrik askeri stratejik etki ise kesinlikle göz ardı edilmez seviyede. İşte Kıbrıs adasının stratejik konumlanmasının çok basit ayarlarla nasıl da bir silaha dönüştüğünün adeta kanıtı niteliğinde...

544 km menzilde Rum kesiminin saldırı tehdidi arasına Yatağan Termik santrali, Marmaris Aksaz Donanma Üssü, Ankara'nın merkezi, Kayseri, Konya ve G.Antep gibi endüstriyel merkezler ve hava kuvvetlerinin vurucu gücünü barındıran hava üsleri, Kayseri Komando Tugay komutanlığı da giriyor.

Ve son olarak yeni geliştirilmiş menzilli yeni HIMARS füzesinin yani 544 km yada daha fazlası menzile sahip olacak füzesinin kullanım yılı olarak hedeflenen tarih 2023 yılı... Yani Rum Kesimi'ne ambargo uygulamasının kaldırıldığı yıl... Tüm bunların tesadüf olduğunu düşünmek askeri ve politik stratejinin doğasına aykırıdır.

Ukrayna'da dengeyi kolayca değiştiren HIMARS sistemleri zaten Romanya'ya da geldi ve tatbikatlara başladı. ABD'nin oyun değiştirici silahı haline gelen HIMARS'ların Kıbrıs'ta gerçekleşecek bir askeri çatışmada devreye sokulmaması ihtimali neredeyse yok. Şu kesin, HIMARS'ın asimetrik etkisi ABD'nin yeni gizli silahı. Zira bu kamyonlara hedef yüklemesini son derece basit biçimde her tür platformdan yapabiliyor.

ABD son olarak HIMARS'ların deniz hedeflerine karşı kullanımını da 2022 Temmuz ayında Japon donanması ile beraber gerçekleştirdiği Sinkex tatbikatında deneyimledi. Bir geminin batırılması esnasında hedefe HIMARS'lar da saldırdı. HIMARS'ların yeni füzesinin hareketli hedeflere ateş kabiliyetini alıp almayacağı belli değil ancak bu nu yapmak çocuk oyuncağı, yani sadece buna karar vermeye bakıyor. Her halükarda bu silahların Kıbrıs-Türkiye arasında hareket edecek Türk Donanma gemilerine karşı da kullanılma ihtimali kesinlikle söz konusudur.

Bu yeni dinamik 1974 Harekatı esnasında Rum kesiminde olmayan bir kabiliyete işaret ediyor. Uzun menzilli füzeler taşıyan bir kamyon filosunun bir ülkenin tüm endüstriyel ve askeri altyapısını hedefinde bulundurması strateji tahtasında çözülmesi gereken ilk problem olarak en üstte duracaktır.

NOT: Burak Turna’nın çalışmalarını desteklemek ve gerçekleri tüm açıklığı ile öğrenmek için, Burak Turna kitap ve makalelerini www.robottopub.com adresinden e-kitap formatında cihazınıza indirebilirsiniz.

Enjoy this post?

Buy Robotto Mag a tea

2 comments

More from Robotto Mag