The White Olive Tree, mühendis Li Zan’ın (Chen Zhe Yuan), Doğu Ülkesi’nde gönüllü olarak çalışırken röportaj esnasında sırasında tehlikeye düşen savaş muhabiri Song Ran’ı (Liang Jie) kurtarmasını konu alıyor.
Yayınlandığından beri dizi giderek daha fazla ilgi görüyor ve 2 Şubat itibarıyla iQIYI platformundaki popülerlik endeksi 8.000’i aştı. Çin’de orta derecede beklenen bir yapım olsa da, son dönemde sektörü domine eden tarihi diziler arasında askeri temasıyla öne çıkması ve tanıtım materyallerinin Descendants of the Sun adlı popüler K-dramayı hatırlatması nedeniyle netizenler tarafından merakla bekleniyordu.
Ancak, dizinin hikayesinin izleyicilerin beklediğinden daha derin olduğu ortaya çıktı.
Dizide erkek başrol Li Zan, başlangıçta parlak ve iyi kalpli bir mayın temizleme gönüllüsüdür. Ancak savaş alanında yaşanan can kayıplarına tanık olması ve yoğun duygusal çalkantılar yaşaması, onun ağır bir psikolojik darbe almasına neden olur.
Kadın başrol Song Ran da zorlu bir hayat geçirmiştir; küçük yaşta anne ve babası boşanmıştır. Nazik bir mizaca sahip ve içe dönük biridir, ancak annesinin kariyer seçimi konusundaki sürekli baskıları onu sık sık bunaltmıştır. Hayati tehlike taşıyan birçok durumla karşılaştıktan sonra Song Ran, gerçekten ne istediğini anlamaya başlar ve mesleki hayallerinin peşinden gitmeye karar verir.
Ağır bir hikaye olan The White Olive Tree, Li Zan ve Song Ran’ın hayatın zorlukları karşısında büyümesini ve iyileşmesini merkeze alıyor. Dizi yalnızca başrollerin değil, aynı zamanda gönüllülerin, gazetecilerin ve özel kuvvet askerlerinin hayatta kalma mücadelelerine ve duygusal durumlarına da önemli ölçüde odaklanıyor. İdeallerine ve görev bilincine sıkı sıkıya bağlı olsalar da, trajediler karşısında görevleri, kaygıları ve korkuları arasında sıkışıp kalan duygusal varlıklar olarak tasvir ediliyorlar.
Bir bombalı saldırı sırasında çekilen bir fotoğrafın infiale yol açmasıyla Song Ran derin bir üzüntü yaşar. Aynı şekilde, Li Zan’ın bir arkadaşı onu korumak için hayatını feda ettiğinde, Li Zan kronik bir kaygı ve suçluluk duygusuna kapılır ve savaş sonrası travma sonrası stres bozukluğuyla (PTSD) mücadele etmeye başlar.
Karakterlerin duygularına derinlemesine inerek depresyon, siber zorbalık ve savaş sonrası PTSD gibi konulara değinen The White Olive Tree, empati, dayanıklılık ve umut tonlarıyla zenginleşiyor. Li Zan, Song Ran ve diğer karakterler, savaşın geride bıraktığı yıkım ve acıyı deneyimlerken, anı değerli kılmayı ve yaşamı anlamayı öğreniyorlar.